Modaya olan inançları, yaratıcılıkları ve ortaya çıkardıkları işlerle, global düzlemde bilinirliği yüksek markaların radarına giren isim: Ayakkabı tasarımcısı Safa Şahin. Balenciaga, Nike ve Balmain gibi markalarla yolları kesişip, kariyerlerine ve hayatlarına yurt dışında devam eden bu kreatif dehaya mevcut şartlarını ve Türkiye’de üretmek üzerine fikirlerini sorduk:
Hikayen nasıl başladı?
TASEV ayakkabı tasarım bölümünü öğrenip okula kayıt yaptırmamla hikayem başladı. Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümünde İtalya’da ve Türkiye’de eğitim aldım. Daha sonra 2012’de Detay deri ürünleri tasarım yarışmasında 1’inci olmam ile farklı bir boyut kazandı.
Ayakkabılarını kalıp üzerinde tasarlamadan önce kendine bir deneme modeli hazırlıyorsun. Bu yöntemin sana sağladığı en büyük kazanç ne?
Aslında iki çeşit tasarlama sürecim var. Biri kağıt üzerinde tasarlamak, ki en klasik yöntem bu. Diğeriyse bir çıkış noktası bularak örnek bir model yapmak ve bütün tasarımı o belirlemiş olduğum çıkış noktasıyla aynı çizgide buluşturabilmek. Bu bazen bir aksesuar, bazen yeni bir trend, bazen de sadece bir renk bile olabiliyor. İkinci yöntemin bana sağladığı kazançlardan biri, tasarımı üç boyutlu haliyle inceleme şansı bulmam. Böylelikle tasarım sürecinin gidişatına daha rahat yön verebiliyorum ve hemen her şeyi hızlıca değiştirebiliyorum. Zaman zaman tasarım sürecinde bulduğum yeni bir yöntem ya da fikir de bütün formların değişmesine neden oluyor. Fakat işin sonunda tasarım sürecine çizim yöntemiyle başlamak ve ona mutabık kalmak daha özgür hissettiriyor.
Yurtdışını neden tercih ettin?
Kendimi ifade ettiğim tasarımın heyecanının karşı tarafta aynı hisleri uyandırmaması, hitap ettiğimin kitlenin küçüklüğü ve en önemlisi kendi kabuğumdan çıkıp, yurt dışında bu işlerin tam olarak nasıl bir sistem üzerine kurulduğunu öğrenmek, kendime farklı bakış açıları kazandırmak.
Balmain’de nasıl bir model içinde çalışıyorsunuz?
Tüm dünyaya üretim yapan bir markadan bahsediyoruz, süreçler nasıl ilerliyor? Başında olduğum dört kişilik bir sneaker tasarım ekibimiz var. Tasarımları Paris ofisinde yapıyor, sonrasında pratik olarak istenen ayakkabının birebir doğru üretilmesi için Çin’e gidiyoruz. Çin’de revizyon sürecinin sonunda raflara çıkacak ürüne ulaşınca da seri üretimin startını veriyoruz. Bundan sonra bayrağı reklam, pazarlama gibi diğer departmanlara devrediyoruz.
Global ayakkabı trendler nasıl şekilleniyor?
Hızla büyüyen lüks sokak modası var. Büyük markalarda olabildiğince bu doğrultuda ürünler üretiyor.
Neden kadınlar, ayakkabı için bu kadar deliriyor?
Kadınları erkeklerden ayıran büyük özellik doğası gereği daha çok aksesuarlar kullamaları. Ayakkabı ve çanta en büyük aksesuar olduğundan dolayı erkeklere göre daha çok değer veriyorlar.
Kadınlar nasıl ayakkabılar istiyor?
Genelede kadınlar kimsede olmayan bir modeli istiyor…
Kendini nereye ait hissediyorsun?
Kendimi sabit bir yere ait hissetmiyorum. Nereden ilham alıp mutlu oluyorsam oralıyım…
Sadece rahatlığıyla ön plana çıkacak bir ayakkabı tasarlamanı istesek, bu mümkün mü?
Bunu spor ayakkabı markaları zaten en güzel şekilde yapıyor. Kariyerimin geçmiş döneminde kendimi bu alanda geliştirdiğime karar verdikten sonra moda dünyasına geri dönme zamanımın geldiğine kanaat getirdim. Sonrasında da rahatlığı maksimum seviyede tutmanın pek de mümkün olmadığını anladım. Çünkü yüksek moda, rahatlıktan çok görsellikle ön plana çıkan bir dünya. Bu yüzden tasarlayacağım ayakkabıda yalnızca temel ergonomi kurallarını kullanarak dış görünümün üzerine eğilmeyi tercih ediyorum.